◊ Mecnun Saraylı ve Mehpare rolleriyle sahnede olacaksınız. Hazırlıklar nasıl gidiyor?
Nevra Serezli: Benim rolüm Mecnun Saraylı, ismi üstünde. Evvel “Saraylı Hanım” diye geçiyor lakin oyunun sonuna gerçek “Deli Saraylı” haline geliyor. Çok keyifli bir karakter. Ayşe Kulin’in “Veda” isimli romanından Nedim Saban uyarladı. Çok uzun vakit sürdü metin haline getirmek. Bizimle fikir alışverişi içinde, farklı açılardan bakarak düzeltmeler yaptı. Hâlâ da düzeltmeler devam ediyor. Daima birlikte okuyoruz, sahneye çıkıyoruz. Esasen doğrusu da budur. Sonunda en güzel noktayı bulmaya çalışıyoruz. Hatta tahminen bazen oyun başladıktan sonra bile ekler, çıkartmalar olabilir. Şimdilik çok keyifli çalışıyoruz. Aile üzereyiz lafı klasiktir lakin yanlışsız. Zira o kadar çok birbirimizi görüyoruz ki… Daha bunun oyunu var, turnesi var. Yeterli giderse uzun yıllar devam eder.
Leyla Feray: Ben “Mehpare” karakterini canlandırıyorum. Mehpare çok akıllı, sempatik, sıcak bir karakter. Meskendeki herkesin aslında kilit ismi. Herkesin birbiriyle olan bağlantısında büyük bir tesiri var. Rolün derinine inecek olursak birinci perdede öteki bir Mehpare görüyoruz, sonrasında bir dönüşüm oluyor. İkinci perdede daha mert, daha aktivist bir karakter öne çıkıyor. Bu proje için uzun vakittir çalışıyoruz. Okuma provalarımız çok uzun sürdü.
NEDİM HER SESE KULAK VERİYOR
◊ Ulusal çaba periyodunu anlatan, tarihi bir iş olduğu için mi okuma provaları uzun sürdü?
Nevra Serezli: Hem devir oyunu olmasından hem de roman sayfalarından tekrar bir senaryo yaratılması yüzünden. 400 sayfayı 80’e indirmek kolay iş değil. Hiçbir şeyi de kaçırmak istemiyorsunuz. Didaktik bir oyun değil zati… Bir ailenin, bir konağın içinde geçiyor.
Leyla Feray: Sayfaları kısalttığımız için bir sahnede çok şey göstermek ve karakteri derinlemesine işlemek ismine bayağı uğraş sarf ettik.
Nevra Serezli: Nedim de çok esnek bir rejisör. Her sese kulak veriyor, sonra meskene gidiyor üstüne düşünüyor. Sonraki gün geliyor “Bir de şöyle deneyelim” diyor. Yaratıcı kuvvetine çok inanıyorum Nedim’in. İnteraktif bir halde oyunu yaratıyoruz.
ÇOK FAZLA ÜZÜLMEMEYİ DÜSTUR EDİNDİM
◊ Nevra Hanım, gerçek hayatta yaşayacağınız nasıl bir durum ‘deli’ istikametinizi ortaya çıkartır ve sizi sinirlendirir?
Nevra Serezli: Benim en kızdığım şeyler palavra dolan, adaletsizlik ve kandırılmaktır. Bunlara delirebilirim. Olağan hayatta giden aksilikleri artık yaşım icabı kabulleniyorum. Çok fazla üzülmemeyi, sinirlenmemeyi kendime düstur edindim. Çok otoriter, meskeni çekip çeviren, herkese kelamını geçirmek isteyen, dominant bir karakter Mecnun Saraylı. Yaşlandıkça o kelam geçirmeler azalıyor. Hafif bir çocuklaşma oluyor. Ancak hislerini kaybetmiyor. Bence o tarafı acı verici bir durum.
◊ Leyla Hanım siz de Mehpare karakteri için yürekli birine dönüştüğünü belirttiniz. Pekala ya siz gerçek hayatta hangi hususta cesursunuzdur?
Leyla Feray: Tiyatroya başlamak en mert hareketim oldu.
Nevra Serezli: Daha evvel başlaması gerekirmiş. Yanımda olduğu için söylemiyorum, hepimizi çok şaşırttı Leyla. Acayip disiplinli, otokontrollü, bu işi seviyor. Çok çalışkan.
Leyla Feray: Nevra Hanım’la çalışıyor olmak da benim için büyük talih. Set disiplini, erken gelmesi, sahne üzerindeki performansı…
Nevra Serezli: Leyla hem hoş hem kabiliyetli hem disiplinli. Bence bir tiyatro için gereken en kıymetli şey disiplin, ikincisi işi sevmektir. İnşallah devam eder zira bence Leyla tiyatro için bir kardır.
Leyla Feray: Çok gurur duydum şu an, çok teşekkür ederim.
BAŞINDAN BERİ LEYLA’DA AKLIM VARDI
◊ Peki Leyla Hanım nasıl dahil oldu projeye?
Nevra Serezli: Başından beri benim Leyla’da aklım vardı. Zira anneannesi ve annesini çocukluğundan beri tanırım. Annesi benim oğullarımla birlikte büyüdü yazlıkta. Sonra Leyla piyasaya çıktığı vakit daima gözüm üzerindeydi. “Ne hoş bir genç kız olmuş” diyordum. Dizilerini seyrettim, çok duru bir oyunculuğu olduğunu gördüm. Natürel ki annesini de çok seviyor olmam, anneannesinin de yakın arkadaşım olması onun çok büyük kabiliyet olmasını göstermez.Seyrettiğimde ışığı görmüştüm. Gruba Leyla’dan bahsettim, “o dizi çekiyor gelmez, oynamaz” deyip aramadılar kızı. Ortaya binlerce kişi girdi. Ancak işte mukadderat, şayet o rol onunsa dünyayı dolaşır gelir onu bulur. Sonra bir arkadaşım “Nevra Hanım, Leyla diye bir kız var. Ne dersiniz” dedi. İnanamadım olağan. O halde bir ortaya geldik.
Leyla Feray: Benim için de zamanlaması çok düzgün oldu. Bir devir okul ve diziyi bir ortada götürdüm. Lakin röportajlarımda daima tiyatroda yer almak istediğimi söylüyordum. Güzel bir projeyle, hakikat vakitte, gerçek eğitimle… Sahiden her bakımdan benim için de hakikat vakit, hakikat bireyler oldu.
◊ Bir ortaya gelme öykünüz çok enteresan. Baht sizi bir ortaya getirmiş.
Nevra Serezli:
Gerçekten o denli. Ne kadar çok oyuncu geldi gitti anlatamam size. Provalara girdiler, neredeyse ezber yaptılar, bir formda olmadı, gittiler. Birinci göz ağrım yani Leyla bu rol için. Bana nazaran bu yılın en hoş yapımı olacak bu iş.
UZUN BİR TURNEYE ÇIKACAĞIZ
◊ “Veda” oyunu ne vakit sahneye koyulacak?
Leyla Feray: 20 Eylül’de Fişekhane’de başlıyoruz. Akabinde turneye çıkıyoruz. Ankara ile başlıyoruz. Sonra İzmir, Karadeniz ve Akdeniz turnesi olacak. Ekim ayında ağır tempo bizi bekliyor.
Nevra Serezli: Bir çıkıyoruz, 11 gün dönmüyoruz.
◊ Oyunu izleyen seyircilerde günün sonunda nasıl bir his kalacak?